Senden vazgeçmek istemiyorum ama denizde boğulmamak için çırpınan ve beni de kendiyle dibe çekensin sanki... ama bunu değiştirebiliriz di mi??? diyenin dediği gibi "olan sadece olandır, senin düşüncelerin ona bir anlam kazandırır, tüm düşüncelerini zihninden silsem, yaşadıklarından geriye sana ne kalır?" güzel değil mi??? işte ben de daha kuvvetli olup seni yukarı çekiyorum, boğulmaktan seni kaybetmekten kurtarıyorum... hem seni hem kendimi....
normalince... sakince.... yavaş yavaş... usul usul.... olması gerektiği gibi, olduğu gibi....
ama bu hep gitme hissiyatı.... hem çekip gitme hissiyatı.... neden terketmez beni... beni hep terketmek zorunda bıraktırır... tmm tmm çözümü ana odak... o halde... buyuralım bakalım...
inşallah....
20 Mart 2012 Salı
"Vakit keskin kılıç gibidir, ömrü kesiyor; O seni kesmeden evvel sen onu kes!.. Kalbî zikre devam et!.. Dilin kapılarını kapat!.. Kalbin zikirle konuşsun, dilin hikmetle sussun.. Huzur buluncaya kadar öyle ol, üstün zekâ sükut etmektedir. Az ye, az konuş, az uyu.. Ameli bırakmak ne kötü bir hal.. "İleride amel edeceğim" demek ondan daha beter bir haldir."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)