21 Ekim 2008 Salı
kendime yazilarim... kactikca sana kosmak...
ilginc... nasil bi zamanlama bu simdi??? komik ve cok ilginc... birileri saka yapiyo galiba bana... yine de tercih meselesi hayat... iste bu yasamak.... ne olursa olsun yaptigin tercihler belirliyo hayati... cogu zaman sanki sadece bi tane tercihimiz var saniyoruz... yani saniyoruzki tercihi biz yapmiyoruz.. ama hayir... tercihleri bizzat kendimiz yapiyoruz... gitmeye de bilirdim... bencilligi de tercih edebilirdim... hayir bu kotu anlamda bi bencillik degil.... sadece sahiden onemine ragmen diger yolun, kendi hayatini ilgilendiren, birinci dereceden kendini ilgilendiren o yolu secmek olurdu bu... durustce... yani evet ahlakli bi tercih yaptim... belki alkis bile aldim... ama durust degildi... i wasnt really honest... just did wt i had to do... wt everybody else expected me to do... i did not dissapoint anyone with my choices but indeed it is a big dissapointment to find out that it was not an honest decision.... inanmazsam inandiramam... inanmadigima benim diyemem... benim ollmayanin icinde kendimi kaybedemem... ama "benim" yok su hayatta.... beni hayata baglayacak "benim"leri kaybettim yolda gelirken bi yerlerde... sanirsam orta 1di... ve ben henuz sadece 11-12 yasindaydim... evet orada kaybettim ben tum benimlerimi, bana "ait"leri... iste tam orada atildim ben oyundan... ve sadece bakakaldim ardindan tum giden ben'lerin... bi yere birine ait olamamak ya da sahiplenememek kimseyi or bi yerleri... varlik nedeninin yok olmasinin ta kendisi iste... yok oldum tum varliklarimi yitirirek... couldn't catch up with it "life" ever again... at least since now... no hope for the future... indeed there is no future... gelecek asla gelmeyecek cunku ben gecmiste tum benimlerimi yitirdigim yerde takili kalacagim... su kafayi dogdugum bu evde biraksam.... sonra da elime kalemimi kagidimi alsam... sirtimda cantamla dolasirken aylak aylak dunyanin sokaklarinda... yeniden yazabilir miyim kendi oyunumu???... kendim yazip kendim yonetip kendim oynasam... icinde istediklerime rol versem ve istemediklerime herturlu "hatıra" ragmen hayir diyebilsem... iyisiyle kotusuyle egrisiyle dogrusuyla ben herkesin oyunun icinde oyunumu oynayabilsem... hayati rafa kaldirmadan... kapali bilinc... hissetmeyerek atiyorum adimlarimi, algilayamiyorumki agzimdan cikan laflari... cunku hicbiri bana ait diil... ne attigim adimlar, ne soyledigim sozler ne de yaptiklarim... hicbirinde ben yokum... bana ait diil hicbiri... ama o zaman bi yolunu bul kac, sıyrılıver nolur be guzelim... escape... just runaway... away... ya da kabul et ve boyun eg... benimse... sana ait et... sana ait'lere ekle (ki henuz ait'ler yok bende but u can make it first my dear)... kactikca sana kosmak... nefre ettikce benzeri olmak... nefret ettigim biri olmak... kendimi nefret ettigim oldurmak... beni tum "benimler"den ayiran herseyin sorumlusu suclusu sensin... herseyi bilen aslinda hicbiseyi bilmeyen... .... .... .... ...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder