28 Aralık 2018 Cuma
Ölüleri Diriltmeye Kimse Uğraşmaz...
Ölüleri Diriltmeye kimse uğraşmaz...
Sen kendin ayağa kalkacaksın önce,
sonra da herkes sana yardım edecek.. etmeye çalışacak...
Sorunlardasın, acılardasın, hem de en büyüğünde...
ama çözüm sorunun içinde kalmak değil, çözüm "çözüm arayışında olmak"... çözümün kendisini aramak, çözüm için dua etmek, anlamak için dua etmek, idrak için dua etmek, idrakin ilahi olana, sonsuzluğa eriştirmesini dilemek...
Acıdan kurtulmak istiyorsun, kaçıyorsun, kaçma, Acıdan kurtulmanın yolu Acının içinde geçmekle mümkün, Acının içinde kalarak acıdan geç ve sonra ayağa kalk.. çözümü dile.... Çözüm Acıyla birlikte geliyor, acının içinden gelir...
Ölüleri Diriltmeye Kimse Uğraşmaz...
Allah'ın sendeki tanımı ne diyorum?
Allah'a karşıyım diyorsun.
Allah'ın sendeki tanımı ne diyorum?
Allah'a havale edip insanların "kadercilik" anlayışıyla pasifleştirilmesi, kolaya kaçılması saçma ona karşıyım diyorsun.
Ama şunu anlamıyorsun. Allah diye tanımladığın Allah'ın kendisi değil. Kadercilikle kolaycılığa karşı gelmen doğru ama o Allah değil. Ama yine de bir yerlerde bir Allah var. Bunu fark et. O zaman o Allah kimdir, nedir? Nasıl bir yerdedir? Onu sorgulaman, onu araman bulman lazım... işte idrak noktası bu. Doğru idrak, anlayış, bakış açısıyla doğru soruları sorup doğru arayışta olman lazım....
Yagmur dediğinde sendeki karşılığ Mavi, bir başkasında Kırmızı, Ötekinde Kahverengi olabilir...
ve sen ben MAVİ'ye inanmıyorum, red ediyorum diyebilirsin. ama Mavi Yagmur'un kendisi değil. Yagmur tek gerçekliktir. Mavi sendeki karşılığı, senin algın... senin gözlerindeki gözlüklerinden gördüün. önce gözünde gözlük olduğunu fark et. ve sonra onları çıkartmaya niyet et ve çıkart. ve işte ancak o zaman gerçeği çıplak gözlerle görebilirsin....
14 Kasım 2018 Çarşamba
Had'sizlikti Anlayışım Tam Ol'madan Konuşmaya başlamaya...
Had'sizlikti Anlayışım Tam Ol'madan Konuşmaya başlamaya... O yüzden konuşmaya da başlayamadan hiç... neredeyse sonundayız yolun... neredeyse bitiriyoruz ömrü...
Üstad'ları bile "Yadırga"dım beğenmedim (!) Haddimi Aşarak... Onlar Üstad'tı ve Asla Yanlış (!) yapamazdı... Ama INAT'la karşıma çıkan bütün ÜSTAD'lar gözüme baka baka Yanlış (!) yaptılar.... ahahaha... naifliği bu Ben'im... gülümsetiyor tam şu anda yüzümü naifliğimin farkındalığı.. ayy ayy ayyyşşş....
Aslında kendi Korkularımmış Üstad aynasında gördüklerim... Mükemmeliyetçi Ego'mun arkasına sakladığım Yetersizliğimmiş Had'sizliğim... ve hatta ne olduğundan hala tam emin olamadığım o başka korku o başka duygu... Kendimi yansıtmışım...
Oysaki... Kim Anlatıyor, Kim Yazıyor, Kim Yaratıma, Kim Ol'uşturuyor... bunlara aracı oluyor...
BEN tabi ki...
Ki Ben Var mı ki????
BEN'i kaldırdığına ortaya çıkanda bak bakalım var mı duygusu mükemmeliyetçiliğin var mı duygusu yetersizliğin var mı korkusu yargılanmanın, yadırganmanın...
BEN'in olmadığı yerde yer olur mu Korkuya.... Olmaz....
BEN'in Olmadığı yerde yer olur mu Koşulsuz Sevgiden ve Sonsuz Şefkatten başka Duyguya... Olmaz...
Biliyorum "Acı" var Kırmızı Hap'ı seçtiğinde açılacak Yol'da.
Biliyorum "Acı" var Kırmızı Hap'ı seçtiğinde açılacak Yol'da. O yüzden hala burada kalıp o tarafa kafanı bile çevirmeyesin... ve Razı'sının Mavi'deki Yalana...
Ve evet ACI var orada... Çok Sağlam... Nefsine sağlam bir İşkence etmekle yürünüyor o Yol...
Nefs ne ister... Onu Sev ister... Ona Değer ver ister... Onu Gör, Duy, Takdir Et ister...
Ve Sevilmediğinde, Görülmediğinde, Duyulmadığında... Çok Acı Çektirir sana... sana İşkence'yi o yapar....
Yani Mavi Hap Yolunda Nefs Sana İşkence Etmeye devam eder....
Kırmızı Hap Yolunda ise sen Nefs'e İşkence Edersin...
Ve sonra da Mavi ile Kırmızı'nın da ötesinde bir Yol çıkar karşına... İşkence'lerin bittiği... Büyük Kavuş'um yaşandığı... Eridiğin Birliğinde... .
SEVGİ... Tek ve Büyük Şifa'cı... Ama Mavi Yolda ISTIRAP'dır... Kırmızıda ise Uçuran ŞİFA...
O yüzden Sevebilmek Mavi Yolda İşkence iken... Kırmızı Yolda Hızlandıran Kolaylaştırandır.
Sevebilmek... Tıpkı evladın Annesi gibi... Tıpkı Kocasının Karısı ve Kadının Kocası gibi...
7 Şubat 2018 Çarşamba
Kalbin zikirle konuşsun, dilin hikmetle sussun...
Vakit keskin kılıç gibidir, ömrü kesiyor; O seni kesmeden evvel sen onu kes!..
Kalbî zikre devam et!..
Dilin kapılarını kapat!..
Kalbin zikirle konuşsun, dilin hikmetle sussun..
Huzur buluncaya kadar öyle ol, üstün zekâ sükut etmektedir.
Az ye, az konuş, az uyu..
Ameli bırakmak ne kötü bir hal..
"İleride amel edeceğim" demek ondan daha beter bir haldir."
6 Şubat 2018 Salı
Adamın İnsafı Uçkurunda artık... O kendi Sınavında... ve Çıkarında....
Adamın İnsafı Uçkurunda artık... O kendi Sınavında... ve Çıkarında.... Sen böyle bir adamdan hala umuyorsan Medet'i... Kendini Sorgula... Neler oluyor? Neden oluyor?
Bu sevmek mi? ... Bu aşk mı?... Bu apaçık Bağımlılık.... Ve kurtulman gerekiyor... Acilen... Ve seni bir tek Kendin kurtarır...
Ve bu Yollar... Hangisini seçersen seç.... Hepsi ACI'dan geçiyor... En Doğru olanı seçeceksin... ACI'yla yanarak Yeniden Doğmak mı? ACI'ya kendini mahkum edip Hiç Yaşamadan Ölmek mi???
Lütfen KENDINI karşına Al... ve Ona Sımsıkı Sarıl... Ona bir tek sen yardım edebilirsin... Lütfen kendini Gör... Bul Kendini... Nefsi Benliğini de... Varlığını da... Ve Kurtar Kendini....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)