16 Eylül 2009 Çarşamba

sanırım son yaram...



Sanırım son yaram kapanmak üzere çocukluğumdan kalan... tam da dün artık azad edecekken ruhumu sana olan nefretimden, öfkemden ve kızgınlığımdan, bugün yine tepetaklak oldum ve düştüm yine... sonra hiç kapanmayacak yaramın olduğunu farkettim... hatırladım yani... tüm yapabileceğim sadece sonradan da olsa konuşup içimdekini boşaltmak... kovulmak pahasına... ama kızgınlığım insanların hadsizliği değil aslında kızgınlığım kendime cevap veremeyişime... sonra da dolup taşan yüreğimdeki midemdeki öfkeye... hem on(lar)a hem kendime... ama kendime daha çok... zaman basıp kanayan yarana unutursun da bazı yaralar kanar unutamazsın, durduramazsın çünkü sensin yara... yara sessizliğin, cevap veremeyişin... mümkün olmayışı kurtuluşun ne acı.... kanatanlardan uzak durmaktı deneyişim ama olmadı... işe yaramadı...

Hiç yorum yok: