12 Ocak 2019 Cumartesi

bu noktanın çıkışı nerede...


yine mi aynı noktadayım...
bu noktanın çıkışı nerede...
iyice daraldı ve karanlıklaştı yine iyice...
ve saçma...
zincirini kırmanın gerekli olduğu bir alışkanlık mı bu esaret...
yoksa.... saçma bir seçim mi???
iyi ki sen varsın ve sana akıtıyorum harflerini gözlerimin...
ki görebiliyorum kendimi senin gözlerinden böylece...

çıksın artık içimdeki kurban... atalasal yadigar... yaşamlarımdan kalan...
ben artık herkesin en saf en aptal en kekosunun bile kudretinde ve seçim yapabilme gücünde olduğunun farkına vardım... ve vazgeçtim kurban görmekte onları... ve özgürleştirdim kendimi rolunden kurtarıcılıgın...

ve şimdi bir de kendi içimdeki kurbanı azad etmek gerek...

ve ben o işi istemiyorum... istemediğimi biliyorum...  ya da bilmiyorum... istemeyen ben mi bu kurban mı?

bu kurbanın musallat ettiği bir zoraki seçim mi bu iş?

peki neden hala şu minicik "akıl" sandığım şeyle cevap bulmaya çabalayışım...

cevapları halbu ki... muhattabı sorularının verecek zaten... sen herseferinde uykuya dalmayıp soruvermeyi hatırlasan...

ve coşkusunun neşesinin keyfinin zirvesinde dans ederken rüzgarı karı kışı yağmuruyla...
ve teslimiyetiyle... sıyrılırken egoic sıkıntılarından...

artık daha kısa kalıyorum... daha hızlı kalkıyorum... eskisi kadar uzun durmuyorum dizlerimizin üzerinde artık

birgün... kanatlanarak uçmak dileğiyle....

Hiç yorum yok: