1 Ocak 2009 Perşembe

acı gerçekti, mutluluk ise aptal bir hayal....


galiba hayatım boyunca acıyı gerçek mutluluğu da hayal olarak gördüm...
belki de o yüzden hayatım boyunca hiç hayal kurmadım... hayal aptallıktı...
mutlulugun hayalini kurmak ise aptallığın en dibiydi... o yüzden düşüncelerimde
bile kendimi acıya inadırmak daha kolay oldu... hayali acı ile gerçek gözyaşları
dökmek alışkanlık oldu.... zaten hep beynimde yaşadım isyanlarımı, hep içimden
savurdum küfürlerimi bile... hiç duymadın... zehiri yine içime aktı... anladım o yüzden
bu denli derin boşluk düşüncemdeki ben ile fiiliyattaki ben... çünkü isyanları
kavgaları beyninde eden ben, olgunluk efendilik erdem adına dışarıya sustu...
suskun yüzümdü görünen.. Senin Rızan diye kandırması da kendimi cabası... olsun yine de
merhameti bol olan Sen, belki de gerçekten kabul eder, gerçekten razı olursun susmalarımdan...
zaten başka da kıymet bileni olmaz.....

düşüncelerimde bile senin öğretilerinle yön verirken hayatıma yakaladım kendimi...
yeniden programlamak mümkün müydü acaba kişiliğimi ve beynimin düşünme
şeklini, yoksa hayatım boyunca mahkum mu kalacaktım bu yanlışa, hayatımdan hayat
kendimden beni çalan sana... gitmek çözüm olur mu??? ki aslında çok daha toyken denemiştim
işe yaramadığını görmüştüm gitmelerin... yanımda götürdüğüm çünkü senin zehirinle erimiş bir beyin, bir ben, kayıp ezik bugünlerin, zamanelerin deyimiyle.....

mutlu bir yıl diliyorum tatlım sana... şu bozuk gen'ini tamir ettiğin ya da tamamen koparıp attığın yok ettiğin bir sene diliyorum güzelim....

yepyeni bir senede küllerinden doğan yepyeni bir ben olmayı başarman dileklerimle...
mutlu yıllar....

Hiç yorum yok: